Bir çoğumuzun yaşamı
ailemizin gizli dinamikleri tarafından yönetilmektedir. İlişkilerde, iş
hayatında yaşanan zorluklar, hastalıklar, mutsuzluklar bu dinamiklerin sonucu
olabilir. Aile Dizimi ile yaşamımızı zorlaştıran problemlerin arkasında
yatanlar ruhsal planda şifalandırılır..
1) BİLİNÇ EVRELERİ :
Yaşamımızı etkileyen iki düzlem vardır.
Bunlardan ilki, anne karnında başlayan yolculuktur. Anne ile babamızın
birleştiği «fetüs» evresidir. Fetüs evresi «birlik» bilincinin olduğu ve 9
aylık süreci kapsayan evredir.
FETÜS RUHU :
FETÜS RUHU :
• Ne kadar istenilen bir çocuk olarak
oradayız?
• Hamile kalındığında bizi istiyorlar mıydı?
• Plansız mı, sürpriz mi?
• Annenizin hamileliğindeki yaşantıları ve
travmaları ?
ÇOCUK RUHU ; HER
TÜRLÜ HASTALIK VE İLİŞKİLERİN SONUÇLARINI YARATANDIR.
• Babamızın öksüz büyümesi
• Annemizin genç yaşta anne kaybı, ….
• Kardeş kayıpları
Böylesi geçmişleri
olan ebeveynlerden alamadığımızda bu süreç bizi bir sonraki evreye götürür.
ERGENLİK RUHU
-
İlk duygusal ilişki deneyimleri
-
Anne ve babaya söylenen ilk “HAYIR” (Hiç “Hayır
!“ diyebildiniz mi ?)
Kişinin
fetüs, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde almış olduğu her etkinin izlerinin ise
kolay kolay silinmediği görülmektedir.
Kadın ve erkek, bir araya geldiğinde
bilinmeyen bir güç, hayatın çağrısıyla bir çocuk dünyaya getirir. Bu,
bilmediğimiz, tanımadığımız bir hayata davettir! Bu daveti, “Hayatın çağrısına
cevap veriyorum” diye düşünmek, karşımıza çıkan engelleri daha kolay
karşılamamıza olanak sağlar. O zaman doğumumuzla olan olaylara ve
çocukluğumuzda olan olaylara takılmamız gerekmez. Gelecekte gelen çağrı
geçmiştekilere göre daha önem taşır. O zaman geçmişin de “kurban”ı olmayız.
Ebeveyn
ile çocuklar arasında sık rastlanan üç davranış kalıbı sevgiyİ tehdit eder.
-
Çocukların
ebeveyni olduğu gibi almayı reddetmesi.
-
Zarar verici bir şeyi ebeveynin vermeye
çalışması, çocukların da alması.
-
Ebeveynin
çocuklardan almaya, çocukların da ebeveyne vermeye çalışması.
3) ERİL VE DİŞİL ENERJİLERİMİZ:
Kadın ya da erkek olarak anne babanızdan bu enerjileri tam olarak alamadığınızı düşünüyorsanız,
Ebeveyn olarak bu enerjileri kendi
çocuklarınıza aktaramadığınızı düşünüyorsanız,
Yaşamınızda kendi cinsiyetinizin olumsuz
yönleri daha ağır basıyorsa,
Partner ilişkisinde sorunlar
yaşıyorsanız,
Kadın/erkek olmaktan kaynaklanan
hastalıklarınız yaşamınıza aniden girmiş gibi görünüyor ya da var ise,
Hayatınızda mutsuzluklar ve karışıklıklar
hala devam ediyorsa,
Toplumsal cinsiyetinizle barışık mısınız?
Bir kadın olarak kadın olmanın olumsuz yönleri mi daha ağır basıyor ya da bir
erkek olarak daha fazla duyarlı, daha fazla güçlü, daha fazla sorumlu olma
eğiliminde misiniz?
4) BAĞLANMA BOZUKLUĞU:
Bağlanma
insan yaşamının en temel ilkesidir. Birçok bağlanma bozukluğunun temelinde
çocukluğunda travmaya uğramış annelerin olduğu görülmektedir.
Anneniz, babanız, kardeşleriniz, eşiniz
veya çocuğunuzla çözümsüz gözüken bir çatışma içerisinde sıkışmış kalmış ve
ileriye gidemiyor musunuz?
Kendinize, denediğiniz tüm değişim
çabalarına rağmen, neden hala her seferinde benzer tepkiler gösterdiğinizi mi soruyorsunuz?
Dünyada kendinizi yalnız, katılaşmış,
kaybolmuş mu hissediyorsunuz?
İlişkilerinizdeki mesafeyi ayarlayamıyor, ne kadar
yakınlaşacağınızı ya da ne kadar uzaklaşacağınızı bilemiyor musunuz?
Bir ilişkiye kendinizi teslim etmekte,
açmakta ve güvenmekte mi zorlanıyorsunuz?
Yoksunluk ve reddedilme duygularıyla mı
karşı karşıya kalıyorsunuz?
Kişisel ve mesleki ilişkilerinizde
taşımakta zorlandığınız yükleriniz olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Annenin yerine büyükanne, teyze, hala,
koruyucu veya üvey ebeveynlerle mi büyüdünüz?
Duygusal ve ruhsal olarak sürekli stres
halinde misiniz?
5) DIŞLANAN KİM?
Aile,
ya tüm acıların kaynağı ya da sağlıklı bir toplumun temeli olarak
tanımlanmaktadır.
Dışlanmış
ya da unutulmuş kişi mutlaka zamansız ölmüş biri olmak zorunda değildir. Aile
sisteminde hak ettiği yeri esirgenmiş, onaylanmamış bir akrabaya daha sık
rastlanır. Dışlanma birçok olasılık içerebilir.
Çekirdek
ailenizde ya da geniş ailenizde;
Görmezden gelinmiş,( Kürtaj, düşük, erken
ölüm ya da evlilik dışı çocuklar)
Bahsi geçmeyen,
Değersiz görülmüş,
Sakat veya özürlü olduğu için aileden
uzaklaştırılmış,
Uzun süre hastanede kalmış,
Yatılı okula gönderilmiş,
Evlatlık verilmiş,
Davranışları yüzünden aile sevgisinden
mahrum bırakılmış biri mi var?
Aile
Dizimleri yöntemiyle yapılacak çalışmalarla, reddedilmenin ya da reddedilenin
yaşamınız üzerindeki olumsuz etkilerini
uzun terapilere gerek kalmadan çok kısa sürede görmeniz sağlanacak ve geçmişte
yaşanmış olanı hayatınıza dahil ederek yeniden içinizdeki güce kavuşma fırsatı
bulacaksınız.
6) GÖLGE VE MASKELERİMİZ:
“Herkes
bir gölgeye sahiptir. Bu gölge bireyin bilinçli yaşantısında ne kadar az hayat
bulursa, o kadar kara ve yoğun olur.”
Gölge,
içimizdeki, engellediğimiz her şeyi yapmak isteyen, olamadığımız her şey
olan, temsil eden olgudur. Gölge
bireysel bilinçdışıdır.
Maske ise, insanın kendisi olmayan
bir karakteri yaşaması anlamına gelir. Bir başka deyişle toplumun onayını
sağlamak amacıyla insanın dış dünyaya karşı takındığı kimliktir.
Aile Dizim çalışmaları, kişinin kendi
gölgesi ve maskelerini görmek adına önemli bir çalışmadır. “Görmek” bile
durumunuzu değiştirmek için bir adımdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder