Meral YARDIMCI ile WORKSHOP "RUHUN DERİN HAREKETLERİ"

Bir çoğumuzun yaşamı ailemizin gizli dinamikleri tarafından yönetilmektedir. İlişkilerde, iş hayatında yaşanan zorluklar, hastalıklar, mutsuzluklar bu dinamiklerin sonucu olabilir. Aile Dizimi ile yaşamımızı zorlaştıran problemlerin arkasında yatanlar ruhsal planda şifalandırılır.. 


     1) BİLİNÇ EVRELERİ :
 Yaşamımızı etkileyen iki düzlem vardır. Bunlardan ilki, anne karnında başlayan yolculuktur. Anne ile babamızın birleştiği «fetüs» evresidir. Fetüs evresi «birlik» bilincinin olduğu ve 9 aylık süreci kapsayan evredir.


FETÜS RUHU :
       Ne kadar istenilen bir çocuk olarak oradayız?
       Hamile kalındığında bizi istiyorlar mıydı?
       Plansız mı, sürpriz mi?
       Annenizin hamileliğindeki yaşantıları ve travmaları ?

ÇOCUK RUHU ; HER TÜRLÜ HASTALIK VE İLİŞKİLERİN SONUÇLARINI YARATANDIR.
       Babamızın öksüz büyümesi
       Annemizin genç yaşta anne kaybı, ….
       Kardeş kayıpları
Böylesi geçmişleri olan ebeveynlerden alamadığımızda bu süreç bizi bir sonraki evreye götürür.

ERGENLİK  RUHU
-          İlk duygusal ilişki deneyimleri
-          Anne ve babaya söylenen ilk “HAYIR” (Hiç “Hayır !“ diyebildiniz mi ?)

  Kişinin fetüs, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde almış olduğu her etkinin izlerinin ise kolay kolay silinmediği görülmektedir.
Kadın ve erkek, bir araya geldiğinde bilinmeyen bir güç, hayatın çağrısıyla bir çocuk dünyaya getirir. Bu, bilmediğimiz, tanımadığımız bir hayata davettir! Bu daveti, “Hayatın çağrısına cevap veriyorum” diye düşünmek, karşımıza çıkan engelleri daha kolay karşılamamıza olanak sağlar. O zaman doğumumuzla olan olaylara ve çocukluğumuzda olan olaylara takılmamız gerekmez. Gelecekte gelen çağrı geçmiştekilere göre daha önem taşır. O zaman geçmişin de “kurban”ı olmayız.

 2) EBEVEYN ÇOCUK İLİŞKİLERİ:

Ebeveyn ile çocuklar arasında sık rastlanan üç davranış kalıbı sevgiyİ tehdit eder.

-          Çocukların ebeveyni olduğu gibi almayı reddetmesi.
-           Zarar verici bir şeyi ebeveynin vermeye çalışması, çocukların da alması.
-          Ebeveynin çocuklardan almaya, çocukların da ebeveyne vermeye çalışması.

 3)  ERİL VE DİŞİL ENERJİLERİMİZ:

  Kadın ya da erkek olarak anne babanızdan bu enerjileri tam olarak alamadığınızı düşünüyorsanız,
  Ebeveyn olarak bu enerjileri kendi çocuklarınıza aktaramadığınızı düşünüyorsanız,
  Yaşamınızda kendi cinsiyetinizin olumsuz yönleri daha ağır basıyorsa,
  Partner ilişkisinde sorunlar yaşıyorsanız, 
  Kadın/erkek olmaktan kaynaklanan hastalıklarınız yaşamınıza aniden girmiş gibi görünüyor ya da var ise,
  Hayatınızda mutsuzluklar ve karışıklıklar hala devam ediyorsa,
  Toplumsal cinsiyetinizle barışık mısınız? Bir kadın olarak kadın olmanın olumsuz yönleri mi daha ağır basıyor ya da bir erkek olarak daha fazla duyarlı, daha fazla güçlü, daha fazla sorumlu olma eğiliminde misiniz?

      4)   BAĞLANMA BOZUKLUĞU:

          Bağlanma insan yaşamının en temel ilkesidir. Birçok bağlanma bozukluğunun temelinde çocukluğunda travmaya uğramış annelerin olduğu görülmektedir.

  Anneniz, babanız, kardeşleriniz, eşiniz veya çocuğunuzla çözümsüz gözüken bir çatışma içerisinde sıkışmış kalmış ve ileriye gidemiyor musunuz?
  Kendinize, denediğiniz tüm değişim çabalarına rağmen, neden hala her seferinde benzer tepkiler  gösterdiğinizi mi soruyorsunuz?
  Dünyada kendinizi yalnız, katılaşmış, kaybolmuş mu hissediyorsunuz?
  İlişkilerinizdeki  mesafeyi ayarlayamıyor, ne kadar yakınlaşacağınızı ya da ne kadar uzaklaşacağınızı bilemiyor musunuz?
  Bir ilişkiye kendinizi teslim etmekte, açmakta ve güvenmekte mi zorlanıyorsunuz?
  Yoksunluk ve reddedilme duygularıyla mı karşı karşıya kalıyorsunuz?
  Kişisel ve mesleki ilişkilerinizde taşımakta zorlandığınız yükleriniz olduğunu mu düşünüyorsunuz?
  Annenin yerine büyükanne, teyze, hala, koruyucu veya üvey ebeveynlerle mi büyüdünüz?
  Duygusal ve ruhsal olarak sürekli stres halinde misiniz?

5) DIŞLANAN KİM?

Aile, ya tüm acıların kaynağı ya da sağlıklı bir toplumun temeli olarak tanımlanmaktadır.
Dışlanmış ya da unutulmuş kişi mutlaka zamansız ölmüş biri olmak zorunda değildir. Aile sisteminde hak ettiği yeri esirgenmiş, onaylanmamış bir akrabaya daha sık rastlanır. Dışlanma birçok olasılık içerebilir.
Çekirdek ailenizde ya da geniş ailenizde;
 Görmezden gelinmiş,( Kürtaj, düşük, erken ölüm ya da evlilik dışı çocuklar)
  Bahsi geçmeyen,
  Değersiz görülmüş,
  Sakat veya özürlü olduğu için aileden uzaklaştırılmış,
  Uzun süre hastanede kalmış,
  Yatılı okula gönderilmiş,
  Evlatlık verilmiş,
  Davranışları yüzünden aile sevgisinden mahrum bırakılmış biri mi var?

Aile Dizimleri yöntemiyle yapılacak çalışmalarla, reddedilmenin ya da reddedilenin yaşamınız üzerindeki olumsuz  etkilerini uzun terapilere gerek kalmadan çok kısa sürede görmeniz sağlanacak ve geçmişte yaşanmış olanı hayatınıza dahil ederek yeniden içinizdeki güce kavuşma fırsatı bulacaksınız.

 6)   GÖLGE VE MASKELERİMİZ:

“Herkes bir gölgeye sahiptir. Bu gölge bireyin bilinçli yaşantısında ne kadar az hayat bulursa, o kadar kara ve yoğun olur.”
Gölge, içimizdeki, engellediğimiz her şeyi yapmak isteyen, olamadığımız her şey olan,  temsil eden olgudur. Gölge bireysel bilinçdışıdır.

Maske ise, insanın kendisi olmayan bir karakteri yaşaması anlamına gelir. Bir başka deyişle toplumun onayını sağlamak amacıyla insanın dış dünyaya karşı takındığı kimliktir.

  Aile Dizim çalışmaları, kişinin kendi gölgesi ve maskelerini görmek adına önemli bir çalışmadır. “Görmek” bile durumunuzu değiştirmek için bir adımdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder