22 Mart 2014 Cumartesi

VAR OLANI ALMAK

İdeal bir dünyada, ebeveynlerimiz ve partnerlerimiz potansiyel sevginin yüzde yüzünü bizimle paylaşabilirler. Siz sevginizi paylaşma ve minnetinizi ifade etme yeteneğinizin geçmişteki incinmelerinize verdiğiniz karşılıktan etkilenmiş olduğunun farkına vardığınızda, aynı şeyin size yaşam vermiş olan ebeveynleriniz için de geçerli olduğunu anlayabilirsiniz. Onların yaşamlarını, yaşadıkları zorlukları, çektikleri sıkıntıları hayal ettiğinizde onlara karşı şefkat duyabilir, onları gerçekten anlayabilirsiniz. Diyelim ki ebeveynleriniz size potansiyel sevgilerinin sadece yüzde yirmisini verebildiler. Çoğumuzun yaptığı şey bu yüzde yirminin yetersiz olduğu, yeterince iyi olmadığını iddia etmektir ve biz bu duruma kalplerimizi ebeveynlerimize kapatarak ya da yetersizliklerinden ötürü onları yargılayarak karşılık veririz. Ancak sihirli bir hayat yaşamanın bir parçası, var olan o yüzde yirmiye boyun eğmek ve onu tam olarak almaktır. Olanı küçümsemek yerine böyle yapmanız, sevgi akışını size doğru akmaya teşvik eder. Özünde var olanı kabullenmeniz, ona karşı direnmemeniz ve size verilmiş olan yaşama karşı minnet duymanız sonucunda daha fazla sevginin akması için kapı açarsınız. Biz rüzgarı değiştiremeyiz ancak yelkenleri kullanma biçimimizi değiştirebiliriz ve o rüzgarı ilerlemek için kullanabiliriz. Ebeveynlerimiz ölmüş olsalar bile bu prensip geçerlidir. Çünkü yapmamız gereken şey içsel bir harekettir.